Güneşin doğduğu yer “ ANATOLIA” anlamında, KÜÇÜK ASYA olarak da adlandırılan ANADOLU, Jeopolitik önemi nedeniyle tarihin her devrinde kavim göçlerine ve istilalara maruz kalmıştır.
M.Ö 3000 yıllarından itibaren Anadolu da sırasıyla Hititler, Frigler, İyonlar,Sümerler ( Türk Kavmi olduğu kabul edilmektedir.) Urartular, ( Asya menşeli kavim olarak kabul edilmektedir) Persler, Makedonyalılar, Romalılar, Bizanslılar ve Türkler (Hunlar, İskitler,Selçuklular, Osmanlılar ) medeniyetler kurmuşlardır.
Anadolu da ilk Türk varlığı Sümer ve Kut (Guti) kavimlerine aittir. Selçuklu Türkleri M.S. XI Yy.da Anadolu’ ya girdiğinde burada başlıca etnik unsur Rum ve Ermenilerden oluşmaktaydı. Rum ve Ermeni nüfus ise bir bütünlük ve yoğunluk arz etmeyip devamlı çatışma halinde idi. Önceki kavimler tamamen tarih sahnesinden silinmişti. Bu bakımdan Anadolu Türkü’ nün yapısında M.Ö. kavimlerin kalıntılarını kabul etmek bilimsel gerçeklere terstir. Aynı şekilde Anadolu’daki herhangi bir topluluğun Türk olmadığını ispat etmek için menşelerini eski kavimlere dayandırma çabası bilimsellikten uzaktır.
Selçuklu dönemi Anadolu’nun Türkleşme dönemidir. Haçlı seferleri ile yaklaşık yüzyıl geciktirilen Türkleşme 1176 KARAMIKBELİ (Myriokefalon) zaferi ile tekrar sürat kazanmıştır. Türkleşme siyasal yapı içerisinde başta Selçuklular olmak üzere beylikler halinde, beyliklerin birleşmesi ile devletleşerek gelişmiştir. Osmanlı döneminde 1514 yılında ÇALDIRAN zaferi ile Anadolu da Türk birliği kurulmuştur.
Anadolu’nun Türkleşmesi sırasında etnik bir karışma yani Türklerin Rum veya Ermenilerle karışması söz konusu olmamıştır. Son yıllarda batılılar tarafından Türkiye’nin etnik bir mozaik olduğu Türkiye’de 47 etnik grup bulunduğu iddia edilmektedir. Objektif tarih çalışmaları Anadolu’daki Türk varlığının milattan önceye dayandığını eski medeniyetlerin tarih sahnesinden silindiğini ve Anadolu’da ki hakim unsurun Türk Unsuru olduğunu kabul etmektedir.
2. TÜRKLERDEN ÖNCE ANADOLUDA KURULAN MEDENİYETLER
Anadolu’da ilk medeniyet M.Ö.3000 yıllarında HATTİLER tarafından kurulmuştur.M.Ö.2000 yıllarında Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya yerleşen HİTİTLER, Hatti Kültürünü geliştirerek M.Ö 1200 yıllara kadar varlıklarını korumuşlardır. Hitit devleti önce Asur devletinin daha sonra da Pers Krallığının egemenliğine girerek tarihten silinmiştir.
İzmir ile B. Menderes arasında kalan bölgenin ilk çağdaki adıdır. Yunanistan’dan göç eden Akalar tarafından M.Ö.1200 yıllarında Milet, Efes, İzmir şehir devletleri olarak İyonya kurulmuştur. İyonyalılar M.Ö 700 yıllarda önce Lidyalıların daha sonrada Pers Krallığının egemenliği altına girmiştir.
M.Ö. 1000 yıllarında Batı Anadolu’ya Frigya ismi verilmekteydi. Frigyalılar Orta ve Güneydoğu Anadolu’ya açılarak güçlü egemenlik kurmuşlar ve M.Ö. 600 yıllarında Lidya egemenliğine girmişlerdir.
Lidya Batı Anadolu’da Gediz ve Küçük Menderes arasında kalan bölgenin ilk çağdaki adıdır. Lidyalılar Anadolu’da egemenlik kurmuş M.Ö. 500 yıllarında ise Pers krallığı tarafından kaldırılmıştır.
3. ANADOLUDA İLK TÜRK VARLIKLARI
Sümerler M.Ö. 5000 yıllarında Orta Asya’dan Ön Asya'ya göç eden Türk kavmi kabul edilmektedir. Sümerlerin M.Ö. 4000-2000 yıllarında Fırat ve Dicle kıyılarında yurt tuttukları Fırat Kıyısında Mari Bölgesinde (Telle-Hariri) ortaya çıkan tabletlerden anlaşılmaktadır. Bulunan tabletlerden 13 tanesinde Turukku adlı kavimden bahsedilmektedir.
M.Ö. 2350-2150 yılları arasında Mezopotamya’da büyük bir devlet kuran Akad Hükümdarı Noram-Sin’e ait yazılı kaynaklarda Anadolu’daki 17 kraldan birisinin Türki Kralı İlşu Nail olduğu belirtilmektedir.
M.Ö. 5000-2000 yıllarında Mezopotamya ve Anadolu’daki Sümer, Elam, Kalde, Kut (Guti) toplulukları Asya menşeli olup Türk adının değişik söylenişlerini (Türki, Turukku ) kullanmışlardır.
b. Urartular
M.Ö. 2000 yıllarında Van Gölü’ nden Kızılırmak ve Yeşilırmak ‘ın Karadeniz’e döküldüğü yerlere kadar uzanan bölgede hakim unsur Hurrıler dir.M.Ö.1300 yıllarında Van Gölü çevresinde medeniyet kuran Urartular’ın Hurrılerle aynı menşeinden geldiği kabul edilmektedir. Yapılan incelemelerde Hurri ve Urartu dillerinin Asya menşeli olduğu kanıtlanmıştır.
c. İskitler
M.Ö. 1000 yıllarda Karadeniz kuzeyine İskit genel adıyla bilinen Saka Türkleri yerleşmiştir.M.Ö.700 yıllarda Doğu Anadolu’da Saka Türkleri ile Pers krallığı arasında ki mücadele neticesinde Pers Krallığı Saka Türklerinin Anadolu’daki hakimiyetine son vermiştir.
d. Hunlar
Milattan sonraki yıllarda (M.S. 300) Anadolu’ya gelen Türk soyları arasında ilk sırayı Hunlar almaktadır. Hunlar Azerbaycan üzerinden Anadolu’ya girmişler, Karasu ve Fırat vadisi boyunca ilerleyerek Çukurova’ya kadar inmişlerdir. Hunlara bağlı Ağaçeri Türk boyu Doğu Anadolu’ya yerleşmiştir.
4.
ANADOLU’DA PERSLER, MAKEDONLAR, ROMALILAR VE
BİZANSLILAR DÖNEMİ
M.Ö. 700 yıllarda Kafkasya, Azerbaycan ve Doğu Anadolu Sakalar ve Perslar arasında paylaşılamayan ülke olmuştur. Saka hakimiyetine son veren Persler, 100 yıl Anadolu’da hakimiyet kurmuşlardır.
M.Ö.300 yıl sonlarına doğru Makedonyalı İskender'in Doğu seferinde, Anadolu’da Hakimiyet Kuran Persler ve Tüm şehir devletleri Ortadan kaldırılmıştır. İskenderin ölümünden sonra imparatorluk dağılmış Orta Anadolu’da Kapadokya, Sakarya vadisinde Bitinia, Güney Batı Anadolu’da Bergama, Karadeniz’de Pontus, Güneydoğu Anadolu’da Kommagane ve Süryani krallıkları kurulmuştur.
M.S. 100 yıllarda başlayan Roma ve Bizans Hakimiyeti döneminde ise Anadolu Doğudan gelen İran ve Müslüman Arap orduları ile Roma/Bizans ordularının devamlı mücadele ettikleri savaş alanı olmuştur.
Pers,Makedon,Roma ve Bizans egemenlikleri döneminde Anadolu’nun etnik yapısında değişiklik olmamış nüfusunda ise büyük ölçüde azalma olmuştur.
Anadolu’da Türkleşme hareketi Selçuklulara bağlı Türkmenlerin Anadolu’da yurt tutmasıyla başlamaktadır.
Selçuklu Dönemi (1040-1308) Anadolu’da Türkleşmenin sağlandığı dönemdir. Anadolu'nun fethinde Malazgirt savaşı (26 AĞUSTOS 1071), Anadolu’da Selçuklu Türk hakimiyetinin tesisinde ise KARAMIKBELİ (17 EYLÜL 1176) zaferi büyük rol oynamaktadır.
M.S. XI yy.da Doğu Anadolu’daki Bizans politikası bölgedeki etnik ve manevi birliği bozmuştur. Azerbaycan ve Horasandaki yoğun Türk nüfus artışı neticesinde Selçuklular batıya hareketlenmişler, bu hareketlenme esnasında bölgedeki Bizanslı olmayan Ermeni, Süryani, Nesturi, Yezidi unsurlar Selçuklu Türklerinin hoşgörülü uygulamaları neticesinde Selçuklular tarafına geçmiştir. Bölgedeki hakimiyetini kalelerdeki paralı askerlerle sürdürmek zorunda kalan Bizanslılar Selçukluların ileri hareketini durdurmak için 1071 yılında büyük bir sefer düzenlemişler ancak ağır bir yenilgiye uğramışlardır.(MALAZGİRT 1071) Bu yenilgi neticesinde Anadolu’da siyasi dengeler Türkler lehine gelişmiş, Anadolu kapıları Türklere açılmıştır.
1071-1085 yılları arasında Anadolu’daki nüfus yoğunluğu Hıristiyan unsurlardan teşkil etmekle birlikte Türkmen geçici koloniler teşkil edilerek Türkler hakim zümre olmuşlar, Atabeylikler kurmuşlardır. Zaman içinde Türkmen Atabeylikleri Anadolu Selçuklu Sultanlığı ile bütünleşerek Anadolu’nun Türkleşmesinde çok büyük rol oynadılar. Bu Atabeylikler şunlardır. Erzurum ve çevresinde kurulan Saltukoğulları, Erzincan ve çevresinde kurulan Mengücükoğulları, Bitlis ve çevresinde kurulan Dilmaçoğulları, Van ve çevresinde kurulan Ahlatşahları, Suruç-Hınıs-Hasankeyf çevresinde kurulan Artuklular, Bayburt-Kayseri-Sivas-Ankara-Amasya-Tokat-Niksar çevresinde kurulan Danişmentoğulları, Diyarbakır çevresinde kurulan İnaloğulları, Harput ve Tunceli çevresinde kurulan Çubukoğulları, Kastamonu çevresinde kurulan Çobanoğulları ve İzmir civarında kurulan Çakabeyliği (İlk Türk Denizci Devleti)’dir.
Anadolu’nun Türk yurdu oluşunu güçlendiren diğer bir faktörde Anadolu’yu güneyden ve doğudan çevirerek dış kuşak oluşturan diğer Türkmen Beylikleridir. Bu Atabeylikler doğudan batıya doğru Güney Azerbeycan'da kurulan İldeniz oğulları,İran Fars bölgesinde kurulan Salgurlu Atabeyliği, Erbilde kurulan Erbil Atabeyliği, Musul’da kurulan Zengi Türkmen Atabeyliğidir.
Görüldüğü gibi M.S.XI ve XII yüzyıllarda Azerbaycan, Anadolu, Suriye ve Mezopotamya Türk yurdu olmuştur.
Haçlı Seferleri ile Anadolu Türkleşmesi yok edilmeye çalışılmış ancak Anadolu Selçuklu Sultanı I. Mesut’un Haçlı ordusunu Eskişehir önlerinde (Dorlyeon) mağlup etmesi ile Orta Anadolu’nun Türklerin elinde kalması sağlanmıştır.
Anadolu’nun Türkleşmesinde bir dönüm noktası da 1176 yılındaki KARAMIKBELİ zaferidir. Bu zaferden sonra Selçuklular Anadolu’da tam bir hakimiyet kurmuştur.
Ancak Selçukluların Anadolu’da güçlü oldukları bu dönemde Asya’da patlak veren Moğol fırtınası Anadolu’nun ve Ortadoğu’nun siyasi yapısını alt üst etmiştir.
Moğol İstilası 1230 yılında başlamış Azerbaycan,Mezopotamya ve Anadolu’da göçlere sebebiyet vermiştir. Bu göçler neticesinde bazı Türk toplulukları Anadolu ve Irak’da yoğunlaşmıştır.
1243 yılında Kösedağ’da Selçukluları yenen Moğollar, Anadolu’da yeni bir dönem başlatmıştır.1253 yılında Moğol komutanlarından Mengü Han İlhanlı Devleti’ni İran, Azerbaycan, Anadolu ve Mezopotamya bölgesinde kurmuştur. Anadolu’nun Türkleşmesinde İlhanlı Devletinin önemli bir yeri vardır. Çünkü İlhanlı Ordusunda yaklaşık 200.000 Orta Asya'dan gelen Türk ve Türkleşmiş Moğol bulunmaktaydı. Diğer bir husus ise İlhanlıların fetih politikasıdır. İlhanlılar işgal ettikleri yerlerden yerli halkı sürüyor Moğol ve/veya Türk kökenli halkları yerleştiriyorlardı. Böylece İlhanlılar döneminde de Türk yerleşimi ve Anadolu’nun Türkleşmesi devam etti. Bu dönemde özellikle Azerbaycan’da Türk kültürü tamamen hakim oldu.
Anadolu Selçuklu Devletinin Kösedağ’ da yenilmesi neticesinde Anadolu’da tekrar Türkmen Beylikleri dönemi başladı. Bu dönem Osmanlı Devletinin Türk Birliğini kurduğu Çaldıran zaferine kadar sürmüştür. Türkmen Beylikleri Döneminde de Anadolu Türkleşmesi çok önemli mesafe kaydetti. Bu dönemde ki önemli Türk-Türkmen Beylikleri şunlardır. Selçuklu Devleti’nin ana mirasına konan Karamanoğulları, Balıkesir çevresinde kurulan Karasioğulları, Denizli çevresinde kurulan İnançoğulları beyliği, Manisa çevresinde kurulan Saruhanoğulları Beyliği, İzmir ve civar yöresinde kurulan Aydınoğulları Beyliği, Muğla-Aydın yöresinde kurulan Menteşoğulları Beyliği, Kastamonu-Samsun-Sinop yöresinde kurulan Candaroğulları, Kütahya ve civarında kurulan Germiyanoğulları, Göller bölgesinde kurulan Hamitoğulları, Çukurova Bölgesinde kurulan Ramazanoğulları, Antakya-Maraş bölgesinde kurulan Dulkadiroğulları, Sivas-Kayseri yöresinde kurulan Etene beyliği ve Söğüt-Domaniç’de küçük bir bölgede kurulan Osmanoğulları Beylikleridir.
Osmanoğulları Selçuklu mirasına sahip çıkarak 150 yıl gibi kısa bir sürede tarihin en büyük devletlerinden birini kurmuşlar ve Ön Asya'ya tamamen hakim olmuşlardır.
Osmanlı Devleti özellikle batı yönünde yürüttüğü fetihlerde bölgede Türk iskanına önem vererek Balkanlarda ve Kıbrıs’daki Türk nüfusunu artırmıştır.